Maddesi ile arasında bir çatışma bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Maddenin yargı denetimini genişletici bir etkisi bulunduğu söylenemez. Bu açıklamalar karşısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları hakkında ikili bir disiplin hukuku rejiminin öngörüldüğü;1602 sayılı AYİM Kanununun 21/3. Maddesindeki denetim kısıntısının, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 165. Maddesinde sayılan sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı Askeri Ceza Kanununda öngörülen usullere göre verilen disiplin cezalarını kapsadığı, diğer disiplini bozucu eylemlerden dolayı verilen disiplin cezalarında ise, yargı yolunun açık olduğu anlaşılmaktadır. Burada irdelenmesi gereken bir sorun, disiplin amirlerince verilen tüm disiplin cezalarının yargı denetimi dışında olup olmadığıdır. Disiplin mahkemelerinin yapısının AİHS’ne uygun olup olmadığını incelemeden önce, bu mahkemelerin AİHS’nin 6. Maddesinde öngörülen adil yargılanma hakkının kapsamında olup olmadığını tartışmak gerekir.
Bununda ötesine bilgisayar operatörlerini de yönetim kısıtlamalar getirmektedir. Örneğin , bilişim ile ilgili meslek icra eden kişiler tek başlarına ancak web sitesi açabilmekte ve içeriği bireysek olup , denetimi kişinin kendisine denetim zorunluluğu getirmektedir. Bu düzenlemenin sebebi ise web sitesi oluşturacak kişinin yeterli bilgisi olduğu için birden fazla kişi birleşip web sitesi hazırlarsa kanuna aykırı suç unsuru öğe meydan getirebilecek teknik bilgiye sahip olmalarıdır. İki kişi birleşip web site açmak için tek koşul her iki kişininde devlette çalışıyor olması gerekir. Alan yeri kanada olan web sitelerini kriminal kod ile şifreleyip , denetimini sağlamaktadır. Web sitelerini dünyaya açılması halinde , denetim sağlamak için kullanılan kriminal kodun kırılma olasılığı olduğu için özellikle hayır işleri , gösteri ve bireysel alanda kurulan bahis ve kumar sitelerinin dünyaya açılmasını engellemektedir. Kanada yasalarına göre bilişim ortamlarında oynanan sanal kumar ve parimatch türkiye ile ilgili oluşan yasaya aykırılıklar için yetkili tek mahkeme “Prince Edwards Island Supreme Court” yani Prens Edward adası yüce mahkemesi görevli mahkemedir. Borçlar hukukuna göre kumar borcu doğuştan eksik borç olarak nitelendirilmiş ; borçlu tarafından ifa edilirse , bu ifayı geçerli sayılmış ve bu ödemenin sebepsiz zenginleşme ve bağış teşkil etmeyeceği ,taraflara arasında esas olarak borç ilişkisinin varlığını ve borçlu borcu bilerek ödemiş olduğu gerekçesi ile ifa edilen borcun geri istenmesini mümkün kılmamıştır. Maddeleri kapsamına almış ve bu tür borçlarının ifası vaad edilemeyeceği gibi kefalet veya rehin yolu ile teminat altına alınamayacağı ve takas edilemeyeceği düzenlenmiştir.Borçlar Kanunu 604.maddeye göre Kumardan doğan alacak hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz. Kıymetli evrakın iyiniyetli üçüncü kişilere sağladığı haklar saklıdır.Kumar borcu için isteyerek yapılan ödemeler geri alınamaz.
Çocuk veya akıl hastasının, tanıklığın hukukî anlam vesonuçlarını algılayabilecek durumda olması hâlinde, görüşü de alınır. Kanunîtemsilci de şüpheli veya sanık ise bu konuda hâkim tarafından karar verilir.Ancak, bu hâlde elde edilen deliller davanın ileri aşamalarında şüpheli veyasanık olmayan kanunî temsilcinin izni olmadıkça kullanılamaz. – (1) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerdebilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re’sen, Cumhuriyet savcısının,katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunîtemsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak hâkimlik mesleğiningerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişidinlenemez. – (1) Tanık, dinlenmeden önce hakkında tanıklık yapacağı olayla ilgiliolarak mahkeme başkanı veya hâkim tarafından, kendisine bilgi verilir; hazırolan sanık, tanığa gösterilir.
03 Mayıs tarihinde yürürlüğe giren 13 no’lu protokol ise tüm hallerde (savaş hali de dahil olmak üzere) ölüm cezasının kaldırıldığına dair sözleşmedir. Sözleşmenin giriş kısmında demokratik bir toplumda herkesin yaşam hakkının temel bir değer olduğu, ölüm cezasının kaldırılmasının bu hakkın korunmasında ve tüm insanların sahip olduğu onurun tam olarak tanınmasında büyük önem taşıdığı belirtilerek 1. Maddesinde ölüm cezasının kaldırıldığı hiç kimsenin bu cezaya çarptırılamayacağı ve idam edilemeyeceği belirtilmiş, 2. Ek-4 no’lu protokol ise 16 Eylül 1963 tarihinde imzaya açılmış, 02 Mayıs 1968 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Maddesinde hiç kimsenin borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı düzenlenerek bu hususta yasak getirilmiştir. Maddesinde ise serbest dolaşım özgürlüğü düzenlenmiş, düzenlemeye göre bir devletin ülkesi içinde usulüne uygun olarak bulunan herkesin orada serbestçe dolaşma ve ikametgahını seçebilme hakkına sahip olduğu belirtilmiş, herkesin kendi ülkesi de dahil olmak üzere herhangi bir ülkeyi terk etmekte serbest olduğu açıklanmış, 3. Hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı, devletin eğitim ve öğretim ile ilgili üzerine aldığı görevleri yerine getirirken anne ve babaların çocuklarına, kendi dini ve felsefi inançlarına uygun olan bir eğitim ve öğretimin verilmesini isteme haklarına saygı gösterme yükümlülüğü olduğu belirtilmiştir. Tüm disiplin cezalarına karşı idari itiraz yoluna başvurulması mümkündür[444]. Disiplin cezalarına itiraz kişisel bir haktır ve kanunlar tarafından açık bir biçimde sınırlandırılmadıkça, her disiplin cezası için kullanılabilir[445]. Askeri öğrenciler[420] disiplin tecavüzleri ve disiplin suçları bakımından AsCK’na tabi olup diğer asker kişiler hakkındaki usuller uygulanır. Önceki bölümlerde ayrıntılı şekilde açıklanan hususlar burada tekrar edilmeyecek, öğrencilikten çıkarma cezasının verilmesi usulü hakkında kısaca durulacaktır.
Disiplin amiri maiyetinden birinin disiplin tecavüzü veya disiplin kabahati teşkil eden bir fiilini “bizzat görerek”, “ihbar” veya “şikâyet” gibi çeşitli şekillerde öğrenebilir. Bazı hallerde bir gazete veya yayın organında yayımlanan bir haber veya kulaktan kulağa dolaşan bir rivayet dahi disiplin suçunun ihbarı niteliğinde kabul edilerek ilgili şahıs hakkında disiplin soruşturmasına başlanılması için yeterli olabilmektedir[308]. Başkan ve üyeler ile yedekleri, teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan tarafından her yılın Aralık ayında bu mahkemenin yetkisine giren birliklerdeki subay ve astsubaylar arasından kıtaya veya askeri kuruma katılış sırasına göre ve değiştirilmemek üzere bir yıl için seçilirler. Başkan ve üyeleri ile yedeklerin görevlerini yapmalarına sürekli engeller çıktığında yerlerine başkaları seçilebilir (477 SK m.3). Maddesi uyarınca, garnizon komutanı, garnizondaki tüm birlik ve kurumların disiplin amiridir. Dolayısıyla garnizon komutanı, kendi kuruluşunda olmayan birlik personeline doğrudan disiplin cezası verebilecektir[286]. Maddesi uyarınca, birçok birlik ve kurumun bulunduğu kışlalarda kışla komutanı, en yüksek rütbeli komutandır. Kışla içinde emniyet ve disiplini sağlamak için kendisine hiyerarşik biçimde bağlı olmayan birlik ve kurum personeline de emir verebilir. Ancak kışla komutanlığının disiplin amirliği yetkisi bulunmamaktadır[285]. Okulla ilişiğinin kesilmesi cezası, ilgili öğrencinin okulla ilişiğinin kesilmesi suretiyle infaz edilmektedir. Bu kişiler bir daha askeri okullara öğrenci olarak alınmazlar. Öğrenciliği boyunca devletçe yapılan harcamalar ödettirilir[270].
Kanun hükmünde kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
About the Author